Işıklarda Uyu Sevgili Hatice Can

Ve yine utanarak dokundum bir sabaha
zulmün adı hukuk olmuş
hukukun adı zulüm ve vicdansızlık
bir ailenin gözlerimin önünde yokedilişlerini izleme sabrım ölçülürken
ben çaresizliklerimi bir bir artırıp
umutlarımı bir bir azaltırken
sonbaharın hüznü sabahlarımı savururken
bir çizgi daha eklendi ellerime, yüzüme

ve hüzün
ve sevgi
ve öfke acıyla harmanlanırken
kendisi olamamışların yalnızlığına savruldum bir kez daha,

gün bakışlarımı eksiltti,
gece uykularımı;
utanç soluğum oldu,
yersiz yurtsuz kaldım sevdiklerimin umutsuz ve çaresiz ayrılışlarına bakarken

duymaz olmuş
görmez olmuş
koca bir halkın duyarsız yokoluşuna dokundum bin utançla.

Dokunuşlarım,
sözcüklerim,
duygularım,
yorulmuş sabahıma resim oldular,
bense bu resme ekledim
gökyüzündeki tüm kanat seslerini
bu resme verdim
yaşamın soluk alan tüm renklerini
toprak ekledim
ağaç ekledim
su ekledim,
güneşi yarım kaldı
sıcağı dururken aydınlığı eksilmişti adeta

Bu resme sakladım gözyaşlarımı, çaresizliğimi,
sevgili Hatice Can’ın
o kocaman sevgi dolu bakışını, dokunuşunu,
o dağ gibi sevgi ağacının kendine verdiği cezayı,

belki de ilk kez bir resim seyrederken beni, uyandım,
duyuları yitirilmiş bir ben oldum
benden içeri
kim bilir
belki bir gün
bu eksik resim
çaresizliğin adı olmuş umudu gösterir sabahlara..

K.Murat Çevik
26 Ekim 2019, İstanbul


Comments are closed.